DGS Kitapları

Uçurum İnsanları – Jack London PDF indir

Uçurum İnsanları – Jack London, pdf kitap bölümümüzde Kasım 2015 senesinde kaleme alınan Uçurum İnsanları – Jack London kitabını sizlerle paylaştık. Uçurum İnsanları – Jack London kitabının detayları..

Uçurum İnsanları – Jack London – Özeti

Uçurum İnsanları – Jack London

Uçurum İnsanları – Jack London

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Kasım 2015
Eklenme: Eylül 27th, 2018
Dil: Türkçe
Sayfa: 222
Yazar: Jack London
1.687

Londra’nın yoksul mahallerinde yaşayan, her türlü haktan yoksun ezilen bir halkın romanı Uçurum İnsanları.
1902 yazında İngiltere’ye ilk seyahatini yapan London, kılık değiştirerek Londra’nın Doğu Yakası’nda iki ay yaşadı. Karınlarının doymasından başka bir şey istemeyen alt sınıftan bireylerin arasına karıştı, onlarla birlikte yaşayarak, gözlemlerini edebi bir dille aktardı. Toplumsal adaletsizliği tüm yalınlığıyla gözler önüne seren Uçurum İnsanları önemli bir klasik eser olma özelliğini hâlâ koruyor.
“Benim başka hiçbir kitabım genç kalbimi yoksulluğun böylesi kadar burkmadı.”

– Jack London

Ey İsa, bak şu şehirdeki halimize, 
Halimizden anla ve acı bize 
Yüzümüz cennete doğru dönük, 
Zorluk içinde yaşamayalım diye.

Thomas Ashe

“Ama bunu yapamazsın, sen de biliyorsun,” dediler, Londra’nın Doğu Yakası’nın derinliklerine dalmak için yardımlarına başvurduğum dostlarım. “Sana yol göstermeleri için polise gitsen daha iyi olur,” diye eklediler sonra da, akıllarına çiçeği burnunda bir fikir gelmiş gibi. Karşılarında ne yaptığını bilmeyen bir deli varmış da, onlar da bu psikolojik havaya insanüstü bir çabayla ayak uydurmaya çalışıyormuş gibiydiler.

“Ama ben polise gitmek istemiyorum,” diye karşı çıktım. “Yapmak istediğim şey, Doğu Yakası’nın derinliklerine girip orada olup bitenleri kendi gözlerimle görmek. Bu bireylerin orada nasıl yaşadığını, neden yaşadığını ve ne için yaşadığını öğrenmek istiyorum. Kısa olarak söylemek gerekirse, orada yaşamak istiyorum.”

“Ama orada yaşamak istemezsin ki!” dedi herkes, yüzlerine kazınmış olan bir tatminiyetsizlik ifadesiyle. “Diyorlar ki, orada öyle yerler varmış ki, insan yaşamı delikli bir metelik bile etmezmiş…”

“Tam da benim görmek istediğim yerler,” diyerek kelimelerini kestim.

Kurtuluş Ordusu: Fakirler için para toplayan bir Protestan grubu.

Britanya İmparatorluğu’nun yüzyılın başında ihtişamının doruğunda olduğu zamandayiz. “Üzerinde güneş batmayan” imparatorluğun başkenti Londra, Doğu ve Batı Yakası olmak üzere ikiye ayrılmış. Batı Yakası, kapitalizmin nimetlerinden nasibini almış, varlıklı sınıfın sosyo-kültürel coğrafyasını temsil ederken Doğu Yakası kaybetmişlerin cehennem çukurunu oluşturmaktadır. Bu cehenneme Jack London, hemen yüzyılın başında (1902) bir iniş denemesi yapar; kılık kıyafetini değiştirir; eski bir denizci kimliğinde orada bulunan yaşamın “içine karışır” veya karışmış olur. Burada yeri gelmişken edebiyat tarihinin ironik bir ilişkisinden veya edebiyatın “cilvesinden” söz etmek gerekir diye düşünüyorum. Alt sınıfların, aşağı katmanların yaşamı, “ikinci kültür” dünyası, edebiyatta kendine gerçek anlamda ilk kez 19. yüzyılın ikinci yarısında, bir “işçi edebiyatı” oluşturma çabaları içinde ifade alanı bulmuş, yüzyılın sonuna doğru (1870’lerden bu yana) kısa erimli bir “natüralist” akım, edebiyatın geleneksel-klasik içeriklerine ve şekillerine isyan ederek, edebiyatın konusunu yalnızca ve yalnızca sosyal problemlerle, emekçilerin, alt sınıfların, lumpen katmanların içinde yaşadıkları şartların anlatılmasıyla sınırlamaya kalkmıştır. Yoksullar, alkolikler, emeğini güç bela satarak yaşayabilenlerin bunun yanında bedenini satarak ayakta durabilen kadınlar, deliler ve bütün bu insanları çevreleyen sosyo-kültürel çevre, natüralist edebiyatın sınırlarını belirler. Natüralizm için, yeri geldikçe öteki önkelimelerimizde de dile getirdiğimiz gibi, birey, insan, edilgen (pasif) bir öğedir sosyal sistemin içinde; onu ya dönemin sosyo-ekonomik şartları, veya bu şartlar ile bütünleşen sosyal çevre şartları ve nihayet kalıtımın getirdiği olumsuzluklar belirler (delilik, alkoliklik vb.). Bu üç koordinatın kesişmesinde tanımlanabilen “insan” melodramın diliyle söylemek gerekirse “bu anlamda kaderin” kurbanıdır, çünkü yaşamını değiştirme gücü ve imkânı yoktur. (Misal verilecek olursa Zola’nın, Hauptmann’ın eserleri.)

 

Lakin bu edebiyatın, işçi edebiyatı emsallarinde de olduğu gibi ve ardından bütün bir 20. yüzyıl politik sanatında adeta kural durumuna gelen bir özelliği bulunmaktadır: Alt sınıfların, ezilenlerin, yoksulların yaşamını anlatanlar, bu dünyalara bakışlarını çevirenler, aşağı yukarı istisnasız, “burjuva, büyük burjuva” sınıfının “çocuklarıdır”. Bir tür vicdan temizleme, günah çıkarma imkânı veya tatmin olmadıkları (burjuva-kapitalist) düzenden hınçlarını alma, politik eylemlerinde edebiyata, sanata görev verme gibi bir imkân bulmuşlardır. Misal verilecek olursa Zola, aynen kendisinden yirmi otuz yıl sonra Jack London’ın yapacağı gibi, elinde kâğıt kalem, Paris’in, işçi dünyalarının, alt sınıfların “mıntıkalarında” dolaşıp durur. Genelevler, maden ocaklarının derinlikleri, meyhaneler, garlardaki taşımacılar, onun gözleminin odaklandığı parça dünyalardır. Ama bu “giriş” o gün bu gün, bu dıştan gelen iyi yürekli burjuvalar veya politik angajmanı “sol” olan her yelpazedeki “yazar” için, hep sorunlu olmuş, bir “casusluk” durumu, yabancı, dış bir gözü temsil etme durumu, bir yapaylık, eğretilik hissi kendini duyurmuş olmalıdır. Çünkü “yanına gelinen”, “kendi cehennemine inilen”, ötekinin bu çukurda gönlü istediğince kalabileceğini, her an çekip gidebileceğini bilmektedir. Öteki, istediği kadar onun poblemlerinı dile getirerek ona el uzattığından emin, aradığı vicdani desteği bulsun, “malzeme” olma duygusudur belki derinden rahatsız eden çukurdakini. Ya da, öyle dile getiremese bile, kendine düşman sınıfın üyesi olan “kurtarıcıyı” kuşkuyla karşılar. Jack London, “uçurumdaki bireylerin” yanına “masum” bir casusluk yaparak girer, ama o insanlar ile içindeki mesafeyi ne kadar daralttığına, bu yakın temasta onlardan biri olmayı ne kadar başardığına karar vermek okura kalmıştır.

Bir önceki yazımız olan Karanlığın Sol Eli – Ursula K. Le Guin başlıklı kitabımızda Karanlığın Sol Eli Ursula K. Le Guin ekitap indir, Karanlığın Sol Eli Ursula K. Le Guin ekitap oku ve Karanlığın Sol Eli Ursula K. Le Guin pdf indir ile ilgili bilgiler verilmektedir.

 

Related Articles

Back to top button