DGS Kitapları

Kamelyalı Kadın – Alexandre Dumas (oğul) PDF indir

Kamelyalı Kadın – Alexandre Dumas (oğul), pdf kitap bölümümüzde Eylül 2012 senesinde kaleme alınan Kamelyalı Kadın – Alexandre Dumas (oğul) kitabını sizlerle paylaştık. Kamelyalı Kadın – Alexandre Dumas (oğul) kitabının detayları..

Kamelyalı Kadın – Alexandre Dumas (oğul) – Özeti

Kamelyalı Kadın – Alexandre Dumas (oğul)

Kamelyalı Kadın – Alexandre Dumas (oğul)

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Eylül 2012
Eklenme: Eylül 12th, 2018
Dil: Türkiye
Sayfa: 234
Yazar: Alexandre Dumas
1.800

Alexandre Dumas’nın (1824-1895) halen 24 yaşında kendi yaşamından yola çıkarak yazdığı Kamelyalı Kadın, 19. yüzyıl Paris’inde geçer. Soylu bir gencin, güzeller güzeli bir fahişeye âşık olmasıyla başlayan romanda, mutluluklarının kısa süreceğinden endişe duyup mutlu olmak için acele eden iki insanın tutkulu ilişkisi anlatılıyor. Lakin bu ilişkinin önünde aşılması güç bir engel mevcuttur; tek erkek evladının, uğruna ölümü göze alacağı kadından vazgeçmesi için elinden geleni yapan bir baba…

Aşk için çekilen zorlukların bunun yanında itibar için verilen mücadelenin nefes kesen bir dille aktarıldığı Kamelyalı Kadın, yalnızca dönemini etkileyen bir roman olarak kalmamış, şimdilerde de beğeniyle okunarak aşk klasikleri içindeki yerini sağlamlaştırmıştır.

Romanın baş kadın kahramanı Marguerite Gautier adındadır. Bu, uydurma bir addı. Aslını söylemek gerekirse, Marguerite Gautier, Alexandre Dumas Fils’in yaşamında önemli bir yer tutmuş olan Marie Duplessis’tir.

Marie Duplessis bir köylü kızıydı. Ailesi çok yoksuldi. Çoğunlukla aç yatarlardı. Öyleki Marie «çorba içerken bir adam görmüş ve yerinde mıhlanıp kalmıştı, adamın bıyıklarından sızan damlaları yalamak için yanıp tutuşmuştu. Giydiği pelâspareleri çöpçü bile almıyordu. Nihayet, bir tas sıcacık çorbanın hatırı için kendini bir erkeğe teslim etti. Onbir yaşında, anasını, kızkardeşini bırakıp evinden kaçtı, Parise geldi. Talihi biraz yardım etti. Okuyup yazması bile yokken, güzelliği aracılığıyla, kendine bir mevki edindi. Kısa zamanda, onbeş, onaltı yaşındayken, Paris’in en tanınmış yosması oldu. Okadar güzeldi ki, şair Theophile Gautier onun için «yüzündeki güzellik geometriyi utandıracak nefasetteydi» diye yazmıştır. Marie, atlar, arabalar, süs, saltanat içinde yaşıyordu. Dış görünüşünün güzelliğine, eşsizliğine karşılık ahlâkça gayet âdi, gayet yırtık bir kızdı. Paris’in atlı spor klübünde onunla düşüp kalkmamış zengin kalmamıştı. Daima çok şık giyiniyordu. Alexandre Dumas Pere’in yakın dostu olan Jules Janin — ki Akademi üyesiydi ve Dumas Pere’in ölümünün ertesi yılı (1871) onun üzerine bir kitap yayınlamıştı — bu Marie Duplessis’i «Kamelyalı Kadın» ın ikinci baskısına yazdığı önsözde şöyle tarif eder:

«İnsan ondaki o harikulâde içgüdüyü, büyük resmî çevrelere alışkanlığı, asıl kibar sanat âlemine yatkınlığı görünce elde olmadan kendi kendine acaba bukadar âşinâ görünen, asil’halli, ilk gördüğüne rahatça sokulabilen, ilk sözlerden sonra karşısındaki adeta kendisine Londra’da Kraliçe aracılığıyla, yahut Sutherland Düşesi vasıtasıyla tanıtılmış gibi şöyle yüksekten hitabeden kadın kim? diye sorardı».

Öncelikle sıkılmadan ve merakla ilerliyorsunuz. Vize haftam olmasa bu kadar merak içinde kalmaveyayanamazdım doğrusu. “Bir kadın nasıl bu kadar güzel sever, nasıl bu kadar güzel sevilir” diye düşünmeden edemedim. İçinde öyle cümleler geçiyordu ki, okurken o kısımlarda acı çektim diyebilirim bi hayli. Bazı bazı kitabın ilerleyişine karışıp, akışını değiştiresim geldi. Öyle çok istedim ki olaylara müdahale edebilmeyi. Yine de en etkilendiğim kısım, sevdiği kadını son kez görmek uğruna yaptığı hareketti. Çok kez kendimi yerine koyasım geldi, ” ben olsam yapar mıydım acaba?” inanın cevabını hala verebilmiş değilim kendime. Kitabı halen bitirdim ama bildiğim tek şey varsa son bitirişim olmayacağı. Defalarca açıp açıp yeniden okuyacağım, defalarca.

Alexandre Dumas Fils halen 24 yaşında paylaştığı eseri olan ” Kamelyalı Kadın ” ile tüm zamanların en tanınan aşk romanlarının içinde zirvede olmayı başarmıştır .
Aşkın çok değişik bir boyutu konu alınmış. Sıradan bir Fransız gencinin, yazarın tabiriyle bir “yosma” ya olan aşkını konu alıyor.

Bir kadın ne kadar fazla sevilebilir?
“…bir daha başkasının olmasın diye onu öldürmek geçiyordu içimden.”
İşte bu kadar.
Yalın ve içten diliyle tek kelime ile “müthiş” bir anlatımı mevcuttur .

Bir önceki yazımız olan Aşk Köpekliktir – Ahmet Ümit başlıklı kitabımızda Aşk Köpekliktir ekitap indir, Aşk Köpekliktir ekitap oku ve Aşk Köpekliktir pdf indir ile ilgili bilgiler verilmektedir.

 

Related Articles

Back to top button